Pandemi ile birlikte hem bizlerdeki sağlık bilinci arttı hem sağlık sektöründen beklentilerimiz farklılaşmaya başladı. Eskiden hayal olan uzaktan sağlık hizmetleri, hem sigorta şirketlerinin hem de sağlık kuruluşlarının hızlıca radarına girdi ve uzaktan sağlık çözümlerini duymaya, hatta bazılarını kullanmaya başladık.
Online olarak uzaktan muayene olmanız, ya da, evinizden hiç çıkmadan kan tahlili veya Covid testi yaptırmanız artık mümkün. Uzaktan sağlık hizmetleriyle ilgili Şubat ayında çıkan “Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik”, bir süredir belirsiz olan uzaktan hizmet detaylarının çerçevesini belirleyerek, bu konuda akreditasyonu (Sağlık Bakanlığı’dan izni olan) olan sağlık kurumlarından alt yapı desteği alınabileceğini belirtiyor. Bu sayede, hem KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu)’ya uygun hem de her adımın net olarak belirtildiği şekilde, online muayene, online reçete hizmetleri alınabilir hale geldi. Sağlık verileri, “hassas nitelikli” veri kategorisinde olduğu için, gizliliğinin korunması ekstra hassasiyet gerektiriyor. Bu nedenle, akreditasyon oldukça kritik.
Türkiye Sigorta olarak bizler de, özellikle kurumsal müşterilerimize, hem kurumların lokasyonlarında bazı tahlil hizmetlerini veriyoruz hem de sigortalılarımızın adreslerinde bu hizmeti sunuyoruz. Kişinin ikametgah adresinde sağlık hizmeti alabilmesi özellikle İstanbul trafiğinde zaman kazandırmasının yanında, sağlık kuruluşuna erişimi zor olan yaşlı, hasta sigortalılarımız için sağlık hizmetine kolayca ulaşmayı mümkün kılıyor.
Pandeminin gelişimini hızlandırdığı bir diğer konu ise sağlık teknolojileri “healthtech pazarı”. Peki Healthtech nedir? Healthtech (sağlık teknolojisi), Dünya Sağlık Örgütü tarafından "bir sağlık sorununu çözmek ve yaşam kalitesini iyileştirmek için geliştirilen cihazlar, ilaçlar, aşılar, prosedürler ve sistemler şeklinde organize bilgi ve becerilerin uygulanması" olarak tanımlanmaktadır. Yapay zeka kullanan healthtech uygulamaları sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için büyük bir potansiyele sahip. Hem Türkiye’de hem dünyada, healthtech pazarındaki gelişmeleri heyecanla takip ediyoruz.
GOOINN Healthtech 2022 raporuna göre, pandemi sağlık sistemini temelden dönüştürdü ve dijitalleştirilmiş sağlık hizmetleri hayatımıza girmeye başladı. 2016 yılından bu yana global olarak 5,5 kat artış gösteren healthtech pazarının, 2025’te 660 milyar dolara erişmesi öngörülüyor. 2021 yılında healthtech sektörüne yapılan yatırımların 34 milyar dolar ile rekor kırdığı belirtiliyor. Buradaki en büyük yatırım 2,4 milyar dolar ile akıl sağlığı (mental health) alanına yapıldığı görülüyor.
Healthtech kullanım alanları; Yönetim, Cerrahi, İlaç Geliştirme, Fitness, Tanı & Hata Azaltma ve Akıl Sağlığı olmak üzere 6 ana başlıkta gruplanıyor. Sağlık hizmeti vermek için en çok kullanılan 14 sağlık teknolojisi şu şekilde sıralanıyor; Uzaktan Hasta İzleme (Remote Patient Monitoring, RPM), Yapay Zeka, Blokzincir, Makine Öğrenimi, Internet of Things (IoT), Giyilebilir Teknoloji, Sanal ve Artırılmış Gerçeklik (Virtual and Augmented Reality), Büyük Veri Analitiği, Ses Tanıma, Chatbot, Robotik Teknoloji, Mobil Uygulamalar, Biyobaskı ve Nöroteknoloji.
Yapay zeka kullanan healthtech uygulamaları sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için büyük bir potansiyele sahip. Özellikle giyilebilir teknolojiler ve diğer cihazlar sağlık hizmetlerinde önleyici tıbbın öne çıkmasına ve sağlık hizmetlerinin uzun vadeli yönetimine yardımcı oluyor. Örnekler oldukça etkileyici sonuçlara sahip.
Birinci örnek: Drayson Technologies adlı şirketin geliştirdiği “Edge” uygulaması. Kullanımı çok kolay, KOAH hastaları günlük kandaki oksijen seviyelerini kontrol edip, veriyi paylaşıyor tablet üzerinden. Makine öğrenimi ile herkesin “iyi olma” hali farklı hesaplanıyor ve iyi halden sapma durumu çabuk tespit edilip uyarı veriyor. Bu sayede, hastane ve hekim başvurularının %28’e varan oranda azaldığı gözleniyor 12 aylık dönemde.
İkinci örnek: Babylon Health ise, İngiliz ulusal sağlık birimi ile ortak çalışıyor ve üye olan hastaların doktorlarına 7/24 video danışma sağlıyor ve cep telefonu üzerinden geliştirilen sohbet robotu hastaları doğru doktor ve branşa yönlendiriyor. Rahatsızlığınızı yazarak ve yönlendirilen soruları cevaplayarak, hangi branştaki doktora gideceğinizi öğreniyorsunuz. Türkiye Sigorta uygulamamızda, sağlık modülünde de, bu hizmeti ücretsiz veriyoruz. Semptomlarınızı seçerek, birkaç adımda, doktor branşını öğrenmeniz mümkün.
Sağlık teknolojileri arasında, hayatımıza en çok adını duyduğumuz hizmetlerden biri “giyilebilir cihazlar” ve en bilinenin, kendimin de yakın zamanda deneyimlediğim “apple watch.” Peki neler yapabilirsiniz apple watch ile?
· Günlük aktivitelerinizi takip edebilirsiniz.
· Uyku alışkanlıklarınızı takip edebilirsiniz.
· Kandaki oksijen seviyesini ölçebilirsiniz.
· EKGnizi çekebilirsiniz.
· Nabzınızı ölçebilirsiniz.
· Düşme algılama özelliğine sahip, yani sizin ani düşme hareketinizi anlayıp, belirlediğiniz numaraya haber veriyor. Çok yakın zamanda, yaşlı bir bireyin düşmesi sonucu oğluna giden kısa mesajın hayat kurtardığı bazı haber sitelerinde paylaşıldı.
Bunları günlük olarak takip edebildiğiniz gibi, haftalık değişimini de takip edebilirsiniz.
Kendinize adım/kalori hedefleri vererek, hedefe ulaşmak için gün içinde size motive edici mesajlar verebildiği gibi; uzun süre yerinizden kalkmadığınızı “hareket uyarısı” veriyor ya da, genel kalp ritminizde bir değişim varsa, düzensizlikleri fark edip sizi uyarıyor.
Özetle, apple watch taktığınızda, hem tüm hareketlerinizi ölçen ve hem de sağlığınız için önemli bilgiler taşıyan bir fitness koçuna sahip oluyorsunuz. Üstelik tüm veri de saklanıyor ve her daim erişiminize hazır.
Bu sağlık verilerinin, özellikle bir sağlık uzmanına düzenli paylaşımı ve sonrasında, sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmesi ise, hem koruyucu sağlık hem de kronik rahatsızlıkların kolay ve düşük maliyetle takibi açısından oldukça önemli. Yakın zamanda, bu tarz teknoloji ile sağlık kurumlarının işbirliğini içeren dijital ürünleri ülkemizde de göreceğiz. Şeker hastası bir bireyin, kan şekerini evinde ölçtükten sonra, verileri düzenli olarak bir sağlık uzmanı tarafından değerlendirilip, herhangi bir sağlık kurumuna gitmeden de hem önleyici hem iyileştirici tedavileri uzaktan alması mümkün olacak.
Özellikle fitness ve beslenme için de farklı teknolojik uygulamalar giderek artıyor. Örneğin Nike+ Training Club uygulaması. Dilediğiniz yerden kolayca yapabileceğiniz 100den fazla antrenman yöntemi sunuyor. Video ve beslen önerileri ile de sizin motivasyonunuzu artırıyor. Ya da Diyetkolik mobil uygulamasında uzman diyetisyenlerin hazırladığı diyet listelerine erişebiliyor ve beslenme ile ilgili ipuçlarını takip edebiliyorsunuz. Su tüketimini size hatırlatıyor ve yediklerinizi günlük olarak kayıt altına alabiliyorsunuz. Ya da, meditasyon/yoga uygulamaları ile, cep telefonunuzdan nefes egzersizleri, meditasyon yaparak, iyi olma halinize daha da yakınlaşabiliyorsunuz, üstelik bir çoğu ücretsiz mobil uygulamalar ile.
Özetle, gerek giyilebilir cihazların yapay zeka ile sunacağı hizmetler, gerekse sağlık odaklı mobil uygulamalar tahminimizin çok ötesinde hızla gelişmeye devam edecek. Bu konuda yatırım alan startuplar, Türkiye’de de dünyada artıyor. Hastaneler ve sigorta şirketleri de, bu konuyu radarlarına almış durumda. Maliyetleri azaltıcı etkisi de düşünüldüğünde, hızlıca yaygınlaşacağını söylemek mümkün.
Son olarak, sağlık teknolojilerindeki en büyük bariyerlerden biri “veri güvenliğinin sağlanması”. Özel nitelikli veri statüsünde olduğu için, KVKK yaptırımları da oldukça ağır. Tüm geliştirme ve uygulamaların, veri güvenliği gözetilerek, mevzuata uygun tasarlanması oldukça kritik. Kullandığınız uygulamaları bu gözle de değerlendirmekte fayda var.
Teknoloji şart ama her zaman insan dokunuşu kritik. Teknoloji birçok şeyi yapabilir gözükse de, acaba “empati kurabilir mi?” Kalp ritmindeki düzensizliği tespit edebiliyor ama “yüzün solgun gözüküyor, iyi misin?” diyebilecek mi mesela? 😊 Sağlıklı, mutlu ve güzelliklerle dolu bir yıl olmasını dilerim...
Comments